Parmak İzi ve Retina Tarayıcılar Personel Takibinde Neden Kullanılmamalı? Parmak İzi ve Retina Tarayıcılar Personel Takibinde Neden Kullanılmamalı?

leomos.

Personel Takip Sistemi

Son yıllarda şirketler, çalışan takibini daha verimli hale getirmek için biyometrik sistemlere yöneliyor. Ancak parmak izi ve retina taramalı personel takip cihazları, KVKK (6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) kapsamında ciddi riskler barındırıyor. Bu sistemlerin kullanımı, yalnızca hukuki değil, aynı zamanda etik sorumlulukları da beraberinde getiriyor.

Biyometrik Veriler Ne Anlama Geliyor?

Parmak izi, retina taraması, yüz tanıma gibi veriler, özel nitelikli kişisel veri olarak tanımlanır. KVKK'ya göre bu verilerin işlenmesi, ancak açık rıza alınması ve veri güvenliği önlemlerinin üst düzeyde sağlanmasıyla mümkündür. Üstelik çalışanların iş sözleşmesinde bu verileri paylaşmak zorunda oldukları belirtilse dahi, bu durum "zorunlu rıza" kapsamında değerlendirilerek geçersiz sayılabilir.

KVKK’ya Aykırılık ve Olası Cezalar

Parmak izi ve retina verilerinin hukuka aykırı şekilde işlenmesi, veri sorumlusu şirketler için ciddi idari para cezaları doğurabilir. Kişisel Verileri Koruma Kurulu, daha önce birçok işletmeye bu sebeple ceza kesmiş ve biyometrik veri kullanımını durdurmalarını istemiştir.

Alternatif ve Uyumlu Çözümler

KVKK’ya uygun personel devam takip sistemleri arasında; kartlı geçiş sistemleri, şifreli girişler veya mobil uygulamalar gibi biyometrik olmayan yöntemler öne çıkıyor. Hem çalışanların mahremiyetine saygı duyan hem de yasal çerçevede güvenli olan bu yöntemler, işverenler için daha sürdürülebilir çözümler sunuyor.